Her Zaman Her Yerde

Her Zaman Her Yerde
Çobanın hazırlığını tamamlayıp tam hayvanları gütmeye yollamıştı ki, Peygamber Efendimiz çobana baktı. Bir de ne görsün!

     Beni Enmar Gazvesi’ne çıkan İslam Ordusu, ihtiyaçlarını gidermek ve bir süre dinlenmek için konaklamıştı. Cabir bin Abdullah el-Ensari de konaklamak için bir ağacın altını seçmişti. Peygamber Efendimiz Cabir bin Abdullah’ı ziyarete geldi. Peygamberimizi saygıyla karşılayan Cabir,

     — Şöyle gölgeye buyurun ey Allah’ın Resulü, diyerek ona yer gösterdi. Peygamber Efendimiz de Cabir’in gösterdiği yere oturdu.

     Yeryüzünün en değerli misafirine bir şeyler ikram etmek gerektiğini düşündü. Erzak koydukları çuvalı karıştırıp yiyecek bir şeyler aradı. Eline küçük bir acur geldi. Güzelce doğrayıp hazırladı ve Peygamber Efendimize ikram etti.

     Acuru gören Peygamberimiz,

     — Bunu nereden aldınız, diye sordu. Cabir,

     — Medine’den getirdik ey Allah’ın Resulü, diye cevap verdi.

     Cabir bin Abdullah, bir taraftan Peygamberimizle ilgilenirken, diğer taraftan da hayvanları otlatmaya götürecek bir arkadaşlarını, bir çobanı hazırlamaya çalışıyordu.

     Çobanın hazırlığını tamamlayıp tam hayvanları gütmeye yollamıştı ki, Peygamber Efendimiz çobana baktı. Bir de ne görsün! Adamın üzerinde eski iki hırka! Çok şaşırdı. Eski püskü elbiseler içinde hayvan otlatmaya giden çobanın bu halini hiç beğenmedi.

     Cabir bin Abdullah el-Ensari’ye

     — Bu adamın bunlardan başka elbiseleri yok mu, diye sordu. Cabir bin Abdullah, 

     — Var, heybesinde yedek elbiseleri var, ey Allah’ın Resulü, diye cevap verdi.

     Bunun üzerine Peygamberimiz,

     — O halde çağır onu, söyle ona, iyi elbiselerini giysin, emrini verdi.

     Hemen çağırdı adamı Cabir. Peygamber Efendimizin emrini söyledi. Adam da eski elbiseleri çıkarıp yedekte bıraktığı iyi elbiselerini giydi.

     Çoban yola revan olurken Peygamber Efendimizin şaşkınlığı hâlâ sürüyordu. Bir taraftan da onun güzel elbiseler içindeki bu şık ve temiz hâli çok hoşuna gitmişti. Çobanın arkasından,

     — Allah iyiliğini veresiceye ne oluyor da yeni elbisesi varken eskileri giyiyor. Bu kendisi için daha hayırlı değil midir, sözleriyle tepkisini dile getirdi sevgiyle, memnuniyetle.

     Peygamber Efendimizin sözlerini işiten çoban döndü ve

     — Ey Allah’ın Resulü, Allah yolunda savaşa giderken de mi güzel giyinmeliyiz, diye sordu. Peygamberimiz Efendimiz de ona,

     — Allah yolunda savaşa giderken de, buyurdu.

     İşte o adam savaşta Allah yolunda şehit düştü.(1)

      [ Musa Mert ]

     Diyanet Çocuk Dergisi, Ağustos 2017, s. 3, 4.

 


(1) Muvatta, Libas 1.