Kâbe'nin Yüreğinden Tutunmak

Kâbe'nin Yüreğinden Tutunmak
Günlerden bir gün Peygamber Efendimiz Kâbe’yi tavaf ediyordu. Abdullah da Peygamber Efendimizi izliyordu. İzliyordu izlemesine fakat Peygamberimizin güzel ağzından dökülen sözler dikkatini çekti. Kulak kesildi. Şöyle diyordu Peygamber Efendimiz:

 

     Abdullah bin Amr, küçük sahabilerdendi. Peygamber Efendimize hayrandı. Onu çok sever, ondan ilim öğrenmek, onun gibi güzel ahlaklı bir insan olmak için Peygamberimizin etrafından ayrılmazdı. Çok zeki bir çocuktu. Peygamberimizden öğrendiklerini hem ezberler hem de yazardı. Böyle böyle pek çok anı biriktirdi. Biriktirdiği bu anıları çevresindeki insanlarla paylaşırdı.

     Peygamber Efendimiz vefat ettiğinde Abdullah bin Amr on sekiz yaşındaydı. Yaşadığı yerde ve gittiği yerlerde insanlara Peygamberimizle geçirdiği güzel günlerden bahsederdi. İnsanlar da can kulağıyla onu dinlerdi.

     İşte o muhteşem anılardan biri:

     Günlerden bir gün Peygamber Efendimiz Kâbe’yi tavaf ediyordu. Abdullah da Peygamber Efendimizi izliyordu. İzliyordu izlemesine fakat Peygamberimizin güzel ağzından dökülen sözler dikkatini çekti. Kulak kesildi. Şöyle diyordu Peygamber Efendimiz:

     “Ey Kâbe, sen ne güzelsin, senin kokun ne güzel. Sen ne yücesin. Senin saygınlığın ne büyük! ...”

     Peygamberimizin Kâbe’ye olan saygısı ve sevgisi Abdullah bin Amr’ı çok etkiledi. Peygamberimiz Kâbe’yi ne çok seviyordu! Ne çok saygı duyuyordu! Onunla konuşuyor, adeta sohbet ediyordu.

     Durun, daha bitmedi!

     Devamı var!

      Efendimizin sözlerinin devamı çok daha etkileyici:

     “... Muhammed’in canına sahip olan Allah’a yemin ederim ki; mümin Allah katında senden daha büyük bir saygınlığa sahiptir. Müminin malına, canına daima saygı göstermemiz, onun hakkında daima iyilik düşünmemiz gerekir.”[1]

     Çok etkileyici!

     Sizce de öyle değil mi?

     Kâbe kutsal, çok saygın, asla dokunulmaz.

     Mümin ve müminin sahip oldukları Kâbe’den daha kutsal, daha çok saygın, asla ve asla dokunulmaz.

     Bu gerçeğin farkında olan büyüklerimiz işte bu nedenle “Gönül yıkmak Kâbe’yi yıkmak gibidir!” demişler.

     [ Musa Mert ]

     Diyanet Çocuk Dergisi, Ağustos 2019, sayfa: 2, 3.

 

[1] İbn Mace, Fiten 2 (Hadis No: 3932; Heysemi, I, 81)