Melekleri Çağıran Ses

Melekleri Çağıran Ses
Oturdu. Bakara suresini okumaya başladı. Öyle güzel okuyordu ki, etraftaki varlıklar geceye değil de Üseyd bin Hudayr’ın okuduğu Kur’an’a kulak kesilmiş, hiç kıpırdamadan onu dinliyordu. Dudaklarından süzülen ayetler, yeri göğü dolduruyordu.

      Siyah elbisesini üzerine çekmişti yeryüzü. Saçılmış inciler gibi parlıyordu yıldızlar. Huzur veren bir sessizlik hâkimdi her yere. Atını yanına bağladı Üseyd bin Hudayr. Oğlu Yahya da atın diğer yanındaydı. Sahabenin seçkinlerindendi Üseyd. Kur’an bilgisi yüksek, ahlakı güzel bir adamdı. Kur’an’ı dilinden düşürmez, her fırsatta Kur’an okurdu. Çok etkileyici, tatlı bir sesi vardı.

     Oturdu. Bakara suresini okumaya başladı. Öyle güzel okuyordu ki, etraftaki varlıklar geceye değil de Üseyd bin Hudayr’ın okuduğu Kur’an’a kulak kesilmiş, hiç kıpırdamadan onu dinliyordu. Dudaklarından süzülen ayetler, yeri göğü dolduruyordu.

     Birden ürktü at. Kişneyip şaha kalktı. Onun bu halini gören Üseyd, okumayı kesti. Ne olduğunu anlamak için etrafına bakındı. Bir şey göremedi. Okumayı kesince at da sakinleşmişti.

Kaldığı yerden okumaya devam etti Üseyd. Devam etti etmesine de çok geçmeden atı yine hareketlendi. Yerinde duramıyordu hayvan. Kişniyor, şahlanıyor, Kur’an sesiyle atın kişnemeleri birbirine karışıyordu. Olan bitene bir anlam veremeyen Üseyd, durdu. Ne oluyordu bu mübarek hayvana? Bakındı yeniden etrafına. Yoktu bir şey. At yine sakinleşmişti.

     Tekrar başladı okumaya. Fakat durum aynıydı. Atı, kuş gibi kanatlanıp uçmak istiyordu adeta. Atın yanındaydı oğlu. Ona bir şey olur diye korktu Üseyd. Bıraktı okumayı. Kalktı. Oğlunun yanına geldi. Çekip uzaklaştırdı atın yanından. Bu sırada etrafı süzüyordu dikkatle. Göğe çevirdi başını. Görebileceği kadar yukarılara baktı.

     O da ne!

     ...

     Sabah erkenden Peygamber Efendimizin yanına geldi. Olan biteni anlattı. Duyduklarının heyecanıyla Peygamberimiz;

     — Oku ey Hudayr’ın oğlu, oku ey Hudayr’ın oğlu, durma, buyurdu. Üseyd bin Hudayr,

     — Oğlum Yahya’yı çiğnemesinden korktum ey Allah’ın Resulü. O sırada atın yakınında bulunuyordu. Çocuğun yanına gittim. Başımı göğe çevirdiğimde bulutsu bir gölgenin içinde kandile benzeyen birtakım cisimlerin parlayarak göğe doğru yükseldiğini gördüm. Sonra gözden kayboldular. Göremez oldum.

     Peygamber Efendimiz,

     — Onların ne olduğunu biliyor musun, diye sordu. Üseyd,

     — Hayır, diye cevap verdi. Peygamberimiz olan biteni şu sözleriyle açıkladı:

     — Onlar Meleklerdi. Seni dinlemek için gelmişlerdi.  Okumaya devam etseydin, saklanıp gizlenmezler, böylece insanlar onları seyrederdi.(*)

     [ Musa Mert ]

     Diyanet Çocuk Dergisi, Haziran 2017, s. 3, 4.


(*) Buhari, Fezailü’l-Kur’an 15, Menakıb 25; Müslim, Salatü’l-Müsafirin 36.