Ayşe Yeşil yazdı
Kayseri'de farklı mesleklerden oluşan yaklaşık onbeş kişilik bir grupla Hz.Adem a.s. dan Hz. Muhammed s.a.v. e kadar peygamberlerin hayatlarını okumaya/anlamaya çalıştık. Peygamber efendimizin vefatını anlatacağım gün ikindi namazını kılarken, Musa Mert hocamın "Ne Dedimse Kendime" kitabındaki "Yüce Dosta" ve "Aşk Budur" bölümleri aklıma geldi, hazırladığım notları bırakarak kitabı alıp çıktım. Sohbet meclisinde o bahse gelince kitaptan okumaya başladım. Okudukça derin bir hüzün sardı hepimizi, ağlamamak için boğazıma düğümlenen hıçkırıkları yutkunarak devam ediyordum, Hz. Ebubekirin Peygamber Efendimizin yüzündeki örtüyü kaldırıp onu büyük bir hürmetle öptüğü anı okurken daha fazla kendimi tutamayıp ağlamaya başladım. Başımı kaldırdığımda çoktan herkesin gözyaşlarının sel olduğunu gördüm. Okuyup bitirince uzun süre kendimize gelemedik. Adeta Allah Resulünün mübarek naaşının başucunda ağlıyor gibiydik. O salondaki atmosferi tarif etmek çok güç, orada alemlere rahmet efendimizi anıyor olmanın bereketi, o insanların muhabbeti ile birlikte o satırları kaleme alanın samimiyetinin etkisi olduğunu hissediyordum. Ocak 2020, Kayseri
Yorum Gönder