Hayvanın yuları Hazreti Ebu Bekir’in elinden düşüverdi. Belli ki sıkı tutmamıştı. Devenin eğri boynundan kayıp inen yular, çenesinden aşağıya sarktı. Hazreti Ebu Bekir dağ gibi hörgücün üzerinde öylece kalakaldı. Bulunduğu yerden yulara ulaşması mümkün değildi. Yular, devenin dümeniydi. Dümeni olmadan deveyi nasıl yönetebilirdi![...]
Bu hikayede Sevban'ın büyük sevdasını okuyacaksınız. Bir de Ahirete dair, kafasına takılan ve her geçen gün onu zayıflatan, rengini solduran soruyu ve bu sorunun cevabını okuyacaksınız. Sevban'ın kafasına takılan bu soru aslında her Müslümanın cevabını merak ettiği bir soru.[...]
Ezanla alay eden bir grup gençle karşılaşsaydınız ne yapardınız? Onlara nasıl davranırdınız? Bunlar kendi çocuğunuz olsaydı ya da öğrenciniz olsaydı tavrınız ne olurdu?[...]
Derken Peygamber Efendimiz çıkageldi. Dostlarının sıkıntılı olduğunu görünce aralarına oturdu. Yüzlerini kaplayan hüznün ve tedirginliklerinin sebebini sordu. Onlar da anlattılar. Sonra Peygamberimizin dudaklarına kilitlediler meraklı bakışlarını. Acaba ne cevap verecekti?[...]